Bize şu anki görevinizden söz edebilir misiniz?
Tarko İtr. San ve İth. Ltd. Şti‘de Satış ve İş Geliştirme Yöneticiliği görevini yürütmekteyim. Tarko markasının kurumsallaşmaya adım atmaya başlayan aile şirketi olması sebebiyle; var olduğum pozisyon dışında birçok pozisyonla ilgilenmekteyim. Bulunduğum pozisyondaki asli görevim, şirketimizin görünen yüzünü, bir diğer söylemle dış cephesini revize etmek. Bu yenilenme sürecine dijital tasarımlar, sosyal medya çalışmaları, reklam çalışmaları ve ambalaj tasarım yenilemeleri giriyor. Şirketimizin marka yüzünü modernize etmeye başladığımızı düşünmekteyim. Bunun yanı sıra satış kısmında Private Label çalışmaları, zincir satış kanalları ve özel proje süreçleriyle de ilgileniyorum. Tasarım ekibimiz ile birlikte özel projeleri de yürütmekteyiz.
Kendi kariyerinizi ve bundan sonraki hedeflerinizi öğrenebilir miyiz?
Benim iş hayatım aslında taban tabana zıt bir sektörde başladı diyebilirim. Üniversite öğrenimim boyunca ve mezun olduktan sonra İstanbul Kültür Sanat Vakfı’nda iş geliştirme departmanında çeşitli görevler aldım. Sonrasında aile şirketimize yöneldim. Her ne kadar kültür-sanat ve kozmetik iki farklı sektör gibi görünse de temelde her işin bir hamuru var. Ben üzerime aldığım her görevi yürütmenin ötesinde hep “nasıl süreçleri iyileştirebiliriz?” metodolojisiyle ilerliyorum. Bundan sonraki hedefim ise 73 yıllık Tarko markasını, çağın koşullarına ve gereksinimlerine getirerek uluslararası platformlarda temsil etmektir.
Şirketin değişen hizmet yapısı ile genişleyen kurumsal ve bireysel hizmetleriniz hakkında bilgi verir misiniz?
Firma olarak teknolojik altyapımızı geliştirmeye çalışıyoruz. Aile tipi geleneksel şirketlerde dijital dönüşüm çok sancılı bir süreç. Bu süreci doğru yönetmeye çalışıyoruz. Öncelikli olarak web sitemizi yenileyerek 2000’i aşkın ürün hakkında tüketicinin doğru bilgi edinmesini sağladık. Aynı anda 2000 ürünümüzü her gün güncel tutmayı da başardık. Ayrıca çevresel endişeleri göz önüne alarak vegan makyaj fırçalarına ve doğa dostu ambalaj çalışmalarına önem vermeye çalışmaktayız. İleriki dönemlerde her ürünümüzün çevre dostu olmasını hedefliyoruz.
Aktif promosyon, kampanya ve aktiviteleriniz nelerdir?
Sosyal medyanın artan gücünü göz önüne alarak, fenomenler ve influencer’lar ile çalışmalar yürütmekteyiz. Yeni ürün lansman süreçlerinde çalıştığımız ve aktivite planladığımız belirli isimler var. Promosyon ve kampanya kısmına gelirsek, daha çok zincir marketlerle özel aktiviteler yürütmekteyiz. Örneğin Sevgililer Günü ve Kadınlar Günü kampanyalarımız bazı büyük zincirlerde gerçekleşti.
Bulunduğunuz sektörün bugünü ve geleceği hakkındaki fikirleriniz nelerdir?
Kozmetik sektörü aslında çok dinamik bir sektör. Tarihçesine baktığınız zaman kırmızı ruj ve maskara ile başlamış bir sektör. Ardından çorap söküğü misali, özellikle de 2. Dünya Savaşı sonrası sektör gelişmeye başlamış. Makyaj ve kişisel bakım, Hollywood ve Fransız aktörlerinin rutini olmaktan çıkıp neredeyse her kadının hayatına girmiş. Aslında Savaş sonrası dememin özel bir sebebi var; kozmetik sektörünün en kritik büyümeleri hep savaş / kriz dönemlerinde olmuş. Çoğunlukla kadınların ve bazen erkeklerin bile “kendilerini iyi hissetmeleri” için elzem haline gelmiş. Bugün sektöre baktığımızda ise birçok dev şirketin yanı sıra, bazı ünlülerin de bu işe girdiğini görüyoruz. Bu sektör artık üreticilerden öte bireylerin de kendi kendilerine markalaşabilecekleri bir sektör. Öte yandan “kadın” odaklı olan bu sektörün gelişen “cinsiyetsizleşme” akımıyla birlikte kadın odaklı olmaktan çıkacağına inanıyorum.