Interlink

E-posta :info@interlink.com.tr

 

 

 

 

Emel Tozlu ile Röportaj

 

 1-Kısaca kendinizi tanıtabilir misiniz?

İletişim Bilimleri alanında Türkiye, KKTC ve İngiltere’de eğitim aldım. Halkla İlişkiler ve Reklam lisans eğitiminin ardından ilk yüksek lisans eğitiminde Radyo Televizyon Sinema Alanında, “Diyalektik İletişim ve Brechtian Estetik Yapı” üzerine, ikinci yüksek lisans eğitiminde Pazarlama İletişimi ve Halkla İlişkiler Alanında “Kurum Felsefesinin Topluma Yansıması” üzerine çalıştım. Halkla İlişkiler alanında gerçekleştirdiğim doktora sürecimde “Siyasal Halkla İlişkilerin, Seçmen Oy Verme Davranışı” konusu ile tezimi tamamladım.  2006 yılında Araştırma Görevlisi olarak başlamış olduğum akademik yaşamım 2009 itibariyle bir özel üniversitede Halkla İlişkiler Bölüm Başkanı,  Öğretim Görevlisi olarak devam etmektedir.

2-Sektör için son derece önemli bir kavram olan halkla ilişkiler alanında Öğretim Elemanı olarak çalışmaktasınız, halkla ilişkiler mesleğinin kısaca tanımını yaparak, geleceğini nasıl gördüğünüzü bizimle paylaşır mısınız?

Halkla ilişkiler mesleğinin tanımının en güzel şekilde, bizim mesleğimizin duayeni ve aynı zamanda kendisinden çok şey öğrendiğim hocam Prof. Dr. Filiz Balta Peltekoğlu’ nun  söylemi ile yapılabileceğinin düşüncesindeyim. Peltekoğlu’ na göre halkla ilişkiler “Kurumun amaçları üzerine yapılanan, önem sırası, kimi zaman tüketici, kimi zaman dağıtımcı ve çalışanlar gibi kurumun ve kampanyanın hedeflerine göre değişkenlik gösteren hedef kitlelerle gerçekleştirilen stratejik iletişim yönetimidir”.  Bu bağlamda yönetsel bir fonksiyon olarak gördüğümüz halkla ilişkiler ‘yönetim’ kelimesinin var olduğu her alanda var ve gittikçe kendini yenileyerek var olmaya devam edecek. Bu noktadan baktığımızda mesleğimizin iş alanı uçsuz bucaksız denilebilir. Sağlık sektöründen tutunda, eğitim sektörüne, eğitim sektöründen tutunda, siyasal yönetime kadar halkla ilişkiler kavramının ne derece önemli olduğu yadsınamaz bir gerçek olarak karşımızda duruyor.

3-Birçok kurumun halkla ilişkiler departmanları ile danışmanlık bağlamında iletişimde olduğunuzu biliyoruz. Sektöre akademik bir gözle baktığınızda bu departmanlarda çalışan halkla ilişkiler uzmanlarını nasıl değerlendiriyorsunuz?

Türkiye’de üniversiteler tarafından verilen halkla ilişkiler eğitimlerine, özellikle son 15 yıl çerçevesinde bakarsak objektif olarak söylemeliyim ki, hem teorik hem pratik bağlamda çok iyi eğitim alan ve halkla ilişkiler mesleğini hakkıyla gerçekleştirebilecek gençler mezun olmakta. Buralardan mezun olan gençlerin değeri gerçek anlamda profesyonel çalışan, kurumsallığa önem veren kaliteli kurumlar tarafından çok iyi bilinmekte ve değerlendirilmekte. Bundan dolayı bu tarz kurumları ziyaret ettiğimde mesleğim adına çok mutlu oluyorum. Ancak madalyonun birde diğer yüzü var, yani kendinin profesyonel olarak çalıştığını sanan, kurumsallığa kağıt üzerinde önem veren işletmeler. Bu tarz işletmelerde maalesef hala halkla ilişkiler uzmanının bir sekreter, hostes, resepsiyon görevlisi vb. olmadığının farkında değiller. Tatbikî bu mesleklerde çok özel ve olmazsa olmaz fakat ortaya çıkan bu kavram kargaşasından dolayı halkla ilişkiler eğitimi almış olan gençler, aldıkları eğitim doğrultusunda kendilerini gösteremiyorlar ve maalesef hevesleri kırılabiliyor

4-Halkla ilişkiler mesleğinin eğitiminde pratiğe çok önem verdiğinizi üniversitenizde gerçekleştirdiğiniz kampanyalardan biliyoruz. Bu kampanyalardan bahseder misiniz?

Halkla ilişkiler mesleğinin eğitiminin teorik olduğu kadar pratik de verilmesi çok önemli. Bu Türkiye’de ve Dünya’da birçok üniversitede de böyle. Biz bölümümüzde bu pratik eğitimi, öğrencilerimize, halkla ilişkilerin olmazsa olamazı olan sosyal sorumluluk kampanyalarını gerçekleştirirken veriyoruz. Geçen yıl 16 farklı kampanyayı hayata geçirdik. Birçok sivil toplum kuruluşu ile birlikte, kampanyalar ortaya koyuyoruz. Örneğin 2014 yılında Yeşilay ile birlikte gerçekleştirdiğimiz ‘Bağımlı Olma’ kampanyası çok ilgi gördü. Böylelikle hem topluma faydalı olmaya çalışıyor, hem de öğrencilerimizin gerçek bir kampanyanın içinde nefes almalarını sağlıyoruz.

Emel Tozlu

İstanbul Gelişim Üniversitesi

Halkla İlişkiler Bölüm Başkanı